Avrupa Birliği yeni şifreleme varlık düzenlemeleri getirdi: anonim işlemler tarih olacak
2024 yılının Ocak ayının ortalarında, Avrupa Birliği, dünya genelinde kapsamlı bir şifreleme düzenleme çerçevesi belirleyen ilk ana yargı yetkisi olarak, bir kez daha kara para aklama düzenlemeleri kurallarında şifreleme para transferleri ve özel cüzdanlar için sıkı kısıtlamalar eklenmesini önermiştir. Bu adım, anonim işlemleri sınırlamayı ve platformların KYC yükümlülüklerini artırmayı amaçlamaktadır.
23 Mart'ta, Avrupa Parlamentosu ve Konseyi bu fikri resmi olarak hayata geçirdi ve en son kara para aklamaya karşı "Açık Kutular Yönetmeliği"ni yayınladı. Bu yeni düzenlemenin temel amacı, şifreleme para birimi işlemlerinin anonimliğini ortadan kaldırmak ve bu sayede kara para aklama, vergi kaçakçılığı ve şifreleme varlıklarının yasa dışı bir şekilde transfer edilmesi gibi eylemleri düzenlemektir.
Yeni Düzenlemelerin Ana İçeriği
Avrupa Birliği yetki alanında, miktar ne olursa olsun, kimliği belirsiz kendi kendine yönetilen şifreleme cüzdanlarının kullanımını yasaklamak.
Şifreleme para şirketleri 1000 Euro ve üzerindeki işlemler için gerekli araştırmayı yapmalıdır.
Bu düzenleme, şifreleme para kullanıcıları ve şifreleme para hizmet sağlayıcılarını (VASP) hedef almaktadır.
Artı ve eksiler analizi
Yeni düzenlemelerin yürürlüğe girmesi, çift taraflı bir kılıç olarak nitelendirilebilir. Bir yandan, mevcut MiCA yasası ve şifreleme para transferi bilgi toplama kuralları ile birleşerek, halihazırda piyasada şifreleme kullanarak gerçekleştirilen yasadışı faaliyetleri etkin bir şekilde düzenleyebilirken, diğer yandan gelecekte uygulanabilecek şifreli varlık vergisi politikaları için bir temel oluşturmaktadır.
Diğer yandan, "kutuyu açma emri" şifrelemenin en temel anonimlik özelliklerinden birini doğrudan ortadan kaldırıyor ve bu, blockchain'in merkeziyetsiz özellikleri üzerine kurulu finansal ekosistemi sarsabilir.
Dikkate değer olan, Avrupa Birliği'nin bu kara para aklama yasasının yalnızca şifreleme varlıklarını değil, aynı zamanda kara para aklama için kullanılabilecek diğer araçlar ve kanallar üzerinde de sıkı kontroller getirmesidir. Örneğin, ticari işlemlerde 3000 Euro'yu aşan gizli nakit ödemelerin kullanımı yasaklanmış, 10000 Euro'yu aşan nakit ödemeler ise tamamen yasaklanmıştır. Lüks tüketim sektörü de müşteri işlemlerinde kimlik bilgilerini doğrulama ve saklama konusunda zorunluluk getirilmiştir.
Küresel düzenleme üzerindeki etkisi
Dünya çapında önemli bir yargı yetkisi olarak, Avrupa Birliği'nin bu yasama girişimi muhtemelen küresel şifreleme varlıkları sektöründe önemli bir düzenleyici örnek etkisi yaratacaktır. Diğer ülkelerin de ilgili kuralları belirlerken bu yasama örneğini dikkate alması beklenmektedir.
Olumlu bir açıdan bakıldığında, Avrupa Birliği'nin "açık kutu düzenlemesi" kripto paraların varlığını veya kullanımını yasaklamak yerine, işlemlerin ve yatırımların kamuya açık, düzenlenmiş bir ortamda yapılmasını talep etmektedir. Bu yaklaşım, kripto paraların tamamen yasaklanmasından daha esnektir ve "engelleme" yerine "yönetme" anlayışına daha uygundur.
Ancak, bu görünüşte esnek düzenleme önlemleri aslında sert bir niteliğe de sahiptir. Bu, şifreleme varlık kullanıcılarının mülklerini serbestçe kullanma haklarını etkileyebilir ve aynı zamanda geleneksel merkezi düzenleme gücünün şifreleme varlık topluluğuna uzanması anlamına gelir.
Diğer şifreleme varlıklarının etkisi
Şu anda, "Açık Kutunun Emri" esasen şifreleme para ticaretine yöneliktir ve diğer şifreleme varlıklarını kapsamamaktadır. Bunun nedeni, şifreleme paralar dışındaki diğer şifreleme varlıklarının piyasa ölçeğinin nispeten küçük olması ve bunun büyük ölçekli kara para aklama veya vergi kaçırma aracı haline gelmesi için yeterli olmamasıdır. Ayrıca, Avrupa Birliği şifreleme varlıkları düzenlemesi konusunda hâlâ ihtiyatlı bir tutum sergilemekte ve diğer şifreleme varlıkları ile ilgili teknolojilerin olgunlaşmamışken bunları sıkı düzenleme kapsamına almak istememektedir.
Sonuç
"Açık Kutular Yönetmeliği"nin yayınlanmasından sonra resmi olarak uygulanabilmesi için üç yıllık bir geçiş süresine ihtiyaç duyulmasına rağmen, bu, Avrupa Birliği yargı yetkisi içindeki kişilerin artık kendine ait cüzdanlar kullanarak şifreleme ile anonim kripto para ödemeleri yapamayacağı anlamına geliyor. Bu konuda sektördeki görüşler farklılık gösteriyor; bazıları bunun temel vatandaşlık haklarını ihlal edebileceğini düşünürken, bazıları ise uygulanma etkisini bekleyip görmekte.
Her ne olursa olsun, Avrupa Birliği'nin şifreleme varlıklarını kapsamlı bir şekilde düzenleyen ilk büyük ekonomik güç olarak gösterdiği cesaret ve kararlılık takdir edilmeyi hak ediyor. "Açık kutu gerekliliği"nin yararları ve zararları nihayetinde, uygulanmasının ardından elde edilecek sonuçlarla değerlendirilecektir. Mevcut şifreleme para birimleriyle ilgili suçların sıkça yaşandığı bir ortamda, bu girişimin suçları etkili bir şekilde önleyip yatırımcıların çıkarlarını koruyup koruyamayacağı henüz gözlemlenmeye devam ediyor.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
19 Likes
Reward
19
9
Repost
Share
Comment
0/400
GateUser-75ee51e7
· 08-16 03:35
Ben Gate Kullanıcısıyım, işte buradayım
Düzenlemenin ne faydası var, kimse atlamıyor gibi değil mi?
Avrupa Birliği AML yeni düzenlemesi: barındırılan cüzdanlar anonim işlem yapamaz.
Avrupa Birliği yeni şifreleme varlık düzenlemeleri getirdi: anonim işlemler tarih olacak
2024 yılının Ocak ayının ortalarında, Avrupa Birliği, dünya genelinde kapsamlı bir şifreleme düzenleme çerçevesi belirleyen ilk ana yargı yetkisi olarak, bir kez daha kara para aklama düzenlemeleri kurallarında şifreleme para transferleri ve özel cüzdanlar için sıkı kısıtlamalar eklenmesini önermiştir. Bu adım, anonim işlemleri sınırlamayı ve platformların KYC yükümlülüklerini artırmayı amaçlamaktadır.
23 Mart'ta, Avrupa Parlamentosu ve Konseyi bu fikri resmi olarak hayata geçirdi ve en son kara para aklamaya karşı "Açık Kutular Yönetmeliği"ni yayınladı. Bu yeni düzenlemenin temel amacı, şifreleme para birimi işlemlerinin anonimliğini ortadan kaldırmak ve bu sayede kara para aklama, vergi kaçakçılığı ve şifreleme varlıklarının yasa dışı bir şekilde transfer edilmesi gibi eylemleri düzenlemektir.
Yeni Düzenlemelerin Ana İçeriği
Bu düzenleme, şifreleme para kullanıcıları ve şifreleme para hizmet sağlayıcılarını (VASP) hedef almaktadır.
Artı ve eksiler analizi
Yeni düzenlemelerin yürürlüğe girmesi, çift taraflı bir kılıç olarak nitelendirilebilir. Bir yandan, mevcut MiCA yasası ve şifreleme para transferi bilgi toplama kuralları ile birleşerek, halihazırda piyasada şifreleme kullanarak gerçekleştirilen yasadışı faaliyetleri etkin bir şekilde düzenleyebilirken, diğer yandan gelecekte uygulanabilecek şifreli varlık vergisi politikaları için bir temel oluşturmaktadır.
Diğer yandan, "kutuyu açma emri" şifrelemenin en temel anonimlik özelliklerinden birini doğrudan ortadan kaldırıyor ve bu, blockchain'in merkeziyetsiz özellikleri üzerine kurulu finansal ekosistemi sarsabilir.
Dikkate değer olan, Avrupa Birliği'nin bu kara para aklama yasasının yalnızca şifreleme varlıklarını değil, aynı zamanda kara para aklama için kullanılabilecek diğer araçlar ve kanallar üzerinde de sıkı kontroller getirmesidir. Örneğin, ticari işlemlerde 3000 Euro'yu aşan gizli nakit ödemelerin kullanımı yasaklanmış, 10000 Euro'yu aşan nakit ödemeler ise tamamen yasaklanmıştır. Lüks tüketim sektörü de müşteri işlemlerinde kimlik bilgilerini doğrulama ve saklama konusunda zorunluluk getirilmiştir.
Küresel düzenleme üzerindeki etkisi
Dünya çapında önemli bir yargı yetkisi olarak, Avrupa Birliği'nin bu yasama girişimi muhtemelen küresel şifreleme varlıkları sektöründe önemli bir düzenleyici örnek etkisi yaratacaktır. Diğer ülkelerin de ilgili kuralları belirlerken bu yasama örneğini dikkate alması beklenmektedir.
Olumlu bir açıdan bakıldığında, Avrupa Birliği'nin "açık kutu düzenlemesi" kripto paraların varlığını veya kullanımını yasaklamak yerine, işlemlerin ve yatırımların kamuya açık, düzenlenmiş bir ortamda yapılmasını talep etmektedir. Bu yaklaşım, kripto paraların tamamen yasaklanmasından daha esnektir ve "engelleme" yerine "yönetme" anlayışına daha uygundur.
Ancak, bu görünüşte esnek düzenleme önlemleri aslında sert bir niteliğe de sahiptir. Bu, şifreleme varlık kullanıcılarının mülklerini serbestçe kullanma haklarını etkileyebilir ve aynı zamanda geleneksel merkezi düzenleme gücünün şifreleme varlık topluluğuna uzanması anlamına gelir.
Diğer şifreleme varlıklarının etkisi
Şu anda, "Açık Kutunun Emri" esasen şifreleme para ticaretine yöneliktir ve diğer şifreleme varlıklarını kapsamamaktadır. Bunun nedeni, şifreleme paralar dışındaki diğer şifreleme varlıklarının piyasa ölçeğinin nispeten küçük olması ve bunun büyük ölçekli kara para aklama veya vergi kaçırma aracı haline gelmesi için yeterli olmamasıdır. Ayrıca, Avrupa Birliği şifreleme varlıkları düzenlemesi konusunda hâlâ ihtiyatlı bir tutum sergilemekte ve diğer şifreleme varlıkları ile ilgili teknolojilerin olgunlaşmamışken bunları sıkı düzenleme kapsamına almak istememektedir.
Sonuç
"Açık Kutular Yönetmeliği"nin yayınlanmasından sonra resmi olarak uygulanabilmesi için üç yıllık bir geçiş süresine ihtiyaç duyulmasına rağmen, bu, Avrupa Birliği yargı yetkisi içindeki kişilerin artık kendine ait cüzdanlar kullanarak şifreleme ile anonim kripto para ödemeleri yapamayacağı anlamına geliyor. Bu konuda sektördeki görüşler farklılık gösteriyor; bazıları bunun temel vatandaşlık haklarını ihlal edebileceğini düşünürken, bazıları ise uygulanma etkisini bekleyip görmekte.
Her ne olursa olsun, Avrupa Birliği'nin şifreleme varlıklarını kapsamlı bir şekilde düzenleyen ilk büyük ekonomik güç olarak gösterdiği cesaret ve kararlılık takdir edilmeyi hak ediyor. "Açık kutu gerekliliği"nin yararları ve zararları nihayetinde, uygulanmasının ardından elde edilecek sonuçlarla değerlendirilecektir. Mevcut şifreleme para birimleriyle ilgili suçların sıkça yaşandığı bir ortamda, bu girişimin suçları etkili bir şekilde önleyip yatırımcıların çıkarlarını koruyup koruyamayacağı henüz gözlemlenmeye devam ediyor.
Düzenlemenin ne faydası var, kimse atlamıyor gibi değil mi?